Sébah&Joaillier Fotoğraf Stüdyosu

#
Sébah&Joaillier Fotoğraf Stüdyosu

Hepimiz Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerindeki fotoğraflarını biliriz. Bu fotoğraflar;

Sosyal Medyada, Kafelerde ve Kütüphanelerde çokça karşımıza çıkabiliyor. Bu siyah beyaz fakat çok değerli kareler, bizlere şehrin doğal yaşamından ve kültürel gelişiminden çokça bilgler veriyor.

1839 senesinde Tanzimat Fermanı ile verilen ayrıcalıklar sadece Osmanlı İmparatorluğunda yaşayan gayrimüslimlere cazip gelmedi. Avrupa’da yaşayan bir çok gezgin,fotoğrafçı ve mimarlar akın akın İstanbul’a gelip yaşamaya başladı. İşte Bu dönemde İstanbul da Avrupai (batılı) tarza uygun olan bir bölge vardı. Pera… Grand Rue De Pera

Levantenlerden yanı sıra Rum veya Ermeni kökenli Osmanlı vatandaşlarıda fotoğrafçılığa ilgi gösterdiler. Kimisi yurtdışına çıkıp kendisini eğitti, kimiside çırak olarak çalıştı ve ardından kendi stüdyolarını açtı. 

İşte bunlardan biride bir asırdan fazla süre faal olarak hizmet veren Sebah&Joaillier stüdyosudur. Birçok Osmanlı fotoğraf sayfasında adını duyduğumuz Sabah&Joaillier stüdyosu dönemin en meşhur fotoğraf stüdyosu olmuştur. Osmanlı gündelik hayat fotoğrafları, Padişahların fotoğrafları ayrıyetten Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ünde fotoğraflarını çekmişlerdir. 

 

 Pascal Sebah sıklıkla hastalanır işini yapamaz hale gelirdi. Aynı dönem 1881 de TomTom yangınında Stüdyosu ve bütün evrakları yanınca bir süre Kahire’ye yerleşti. 2 sene sonra geçirdiği beyin kanaması ile felç olan Pascal Sebah, fotoğrafçılık mesleğini yapamaz hale geldi. 

bu sırada  Apartman komşuları Fransız Polycarpe Joaillier in ismi duyulmuş oldu. Fransada soyadının anlamı ile bilinen Joaillier ailesi  Fransız İhtilalinden sonra önce Halep’e ardından İstanbul’a yerleşti. İstanbul’da Sabah ailesinin yaşadığı apartmanda yaşayan Joaillier ailesinin küçük oğlu Polycarpe Joaillier, henüz Pascal Sebah felç geçirmeden önce okuldan çıktığı zamanlarda yanına gidip  bizzat eğitim ald. Bu iki aile kat komşusu olarak kalmayıp aynı zamanda aile dostları oldular. O kadar yakınlardı ki Polycarpe Joaillier evlenirken nikah şahidi Pascal Sebah olmuştur. Pascal Sebah’ın Felç geçirdikten sonra Joaillier’e ortaklık teklifi götürmüştür. Joaillier Kendisine fotoğrafçılık mesleğini öğreten Sebah’ın bu teklifine sıcak bakmıştır. Bu şekilde 1885 yılında Osmanlı İmparatorluğunda Sabah&Joaillier Stüdyosunun temeli atılmıştır.

Son dönemlerde Sebah çok hasta olduğu için fotoğrafların bir çoğunda kendisinin imzası olsada fotoğrafları Joaillier’in kendisinin çektiği düşünülmektedir. Nasıl olsa kendi öğrencisi…


1889 yılında İstanbul’u ziyaret eden 2.Kaiser Wilhelm eşi ile beraber fotoğraf çekilmek için bu stüdyoya gelmiştir ve Sebah&Joaillier stüdyosunu Prusya Saray Fotoğrafçısı ünvanını vermiştir.

1893 yılında ise Sultan 2.Abdülhamid tarafından Saray Fotoğrafçısı olarak görev verilmiştir. 1899 yılında Pera’da Abdullah Biraderler Fotoğraf Stüdyosu rekabete dayanamaz ve arşivlerini 1200 lira karşılığında Sebah&Joaillier stüdyosuna satar. Bu dönemden sonra Abdullah Biraderler imzalı fotoğrafların arkasında aslen Sabah&Joaillier imzası vardır. 

Günümüzde bu iki fotoğraf dahilerinin mezarları, Şişli’de ki Latin Katolik Mezarlığındadır. Biz de Kurtuluş’tan Tatavla’ya gezimizde bu iki Fotoğraf Ustalarını ziyaret ediyoruz… Bekleriz :)


 

 



Alanında uzman kadromuzla hizmetinizdeyiz. Onlarca farklı rotada günübirlik İstanbul Turları düzenliyoruz.

İlginizi Çekebilir

Hayalinizdeki Tur İçin Sizi Arayalım !

Uzman Kadromuz, tecrübeli danışmanlarımızla her an yanınızdayız.