17.yüzyılda İzmir’de (Sefarad) bir yahudi ailesinin oğlu olarak dünyaya geldi. Doğduğu ev halen İzmir’in eski yahudi mahallesinde bulunmaktadır (Agora Bölgesi)

 Küçük yaştan itibaren yaşadığı bölgenin en ünlü hahamı olan Yosef Escapa'dan dersler aldı. Çok zeki ve derslerinde başarılı olan Sebi,on sekiz yaşında hahamlık icazeti aldı.Ancak hahamlık yapmadı. Çünkü kendisinin daha mistik düşünceleri vardı...

Araştırmalarının ve Okuduklarının etkisiyle kendisinin Yahudilerin yüzyıllardır beklediği mesîh olduğuna inandı ve 1648’de İzmir’de mesihliğini ilân etti.Geçmiş yıllarda olduğu gibi Doğu Avrupa'da çok büyük katliamlara maruz görülen Yahudiler,derin bir hayal kırıklığı ve ümitsizlik yaşamış,aralarında mesih beklentisi güçlenmişti. Ancak kurtarıcı olduğunu düşünen ve garip davranışlar sergileyen Sabatay,Yahudi cemaati tarafından eleştirilere mâruz kaldı.Bir süre sonra da İzmir’den uzaklaştırıldı. Selanıik,İstanbul,Halep,Kudüs ve Kahire gibi şehirlerde yaşadı. Mistik insanlarla görüştü,mürit topladı. Kahire Darphanesinden sorumlu olan Yahudi Rafael Çelebi bir süre sonra onun hem müridi hem hamisi olmuştur. Rafael Çelebi aynı zamanda Sabatay'ın Doğu Avrupa kökenli olup mesihle evleneceğine dair rüya gördüğünü söyleyerek Amsterdam'dan Kahire'ye gelen Sara adlı bir hanımla evlenmesine aracılık etmiştir. Sabatay Sevi 3 kez evlenmiştir. Fakat rivayete göre hiç bir eşiyle ilişkiye girmemiştir.

Sabatay Sevi 1665 yılında İzmir'e döndü. Müritleri boyunca iyi karşılansa da ,hahamların büyük tepkisine yol açtı. Birkaç ay dinlendikten sonra dışarıya çıkarak müritleriyle beraber sokaklarda dolaşmaya başladı. İzmir Hahambaşı Yahudileri Sabatay'a karşı uyarsa da sonuç değişmedi ve cemaat ikiye bölündü. Bir tartışma sonucunda kaçıp Portekiz Sinagoguna sığınan dönemin hahamını Sabataycılar takip etti. Sinagogun kapısını kırıp içeri girdiler. Sabatay kürsüye çıkıp vaaz verdi. Yahudi kanununa göre yasak kabul edilmesine rağmen kadınları kürsüye çıkartarak tevrat okuttu.

Domuz Yağı Yemek,iki defa inşa edilen Yahudi mabedinin yıkıldığı gün olan 9 Temmuz'u kendi doğum günü sayıp,bu günü sevinçe çevirmek suretiyle Yahudiler tarafından hassas olan pek çok kuralı ihlal etti.

Kısa bir süre içerisinde Sabatay’ın ünü Osmanlı İmparatorluğunu aşaraj Yemen’den Libya’ya,Fas’tan İspanya’ya,Moskova’dan Londra’ya hatta Amerika Boston’a kadar yayıldı.

Osmanlı Yahudileri’nin ticaretini sekteye uğratınca,bazı devletlerinde şikayeti üzerine Osmanlı Yönetimi, Sabatay Sevi’yi İzmir’den İstanbul’a getirterek Vezir Köprülü Fazıl Ahmed Paşanın’da içinde bulunduğu bir meclisee sorgulandı. Bir süre sonra Çanakkale Boğazı’nda Kilitbahir kalesinde hapsedildi. Ardından Edirne’ye getirtilerek Padişahın gözetiminde mahkemeye çıkartıldı. Müslümanlığı benimsemesi istendi. Yahudi hukukunda yer alan hayatın ölüme tercih edilmesi prensibinden harekete geçerek Müslüman olmaya karar verdi ve Aziz Mehmet adını aldı. Sabatay’ı Mahkemeden çıkınca Müslüman kılığında gören bir grup müridi kendisini yalancılıkla suçladı. Bir grup müridi ise Sabatay’ın mesih olduğu inanışına devam ederek yolundan gitmeye devam ederek Yahudi Sabatayistler olarak anılmaya devam etti.

Sabatay Sevi 1676 yılında ölmüştür. Ölünce; Sabatay Sevi’nin mirası devam etmiş, daha çok Selânik’te toplanan inananları eşi Ayşe’nin kardeşi Yâkub Çelebi etrafında birleşmiştir. 

17.yüzyıl sonunda 1000 olan mürit sayısı , 19.yüzyıl sonunda 10000 kadar ulaşmıştır. Modernleşmenin etkisi ile cemaattekilerin dini yapısı bozulmaya başlamış,Yunanistan ile yapılan nüfus mübadelerinden sonra cemaatin neredeyse tamamı Türkiye’ye göç etmiştir.