İstanbul’da Manzaraya Karşı Kahve Keyfi

İstanbul… Tarihin ve kültürün iç içe geçtiği, Boğaz’ın eşsiz maviliğiyle büyüleyen şehir. Bu büyülü kentte kahvenizi yudumlarken, gözlerinizi ufka doğru uzanan manzarada kaybetmenin keyfi bambaşkadır. İster gün doğumunda denizin sakinliğine tanıklık edin, ister gün batımında şehrin ışıklarıyla aydınlanan silüetini izleyin; İstanbul’un manzaralı kafeleri, her anı unutulmaz kılar.

Boğaz’ın serin esintisi eşliğinde bir fincan kahve, tarihi yarımadanın ihtişamını izlerken bir tatlı molası ya da şehrin tepelerinden görünen panoramik bir İstanbul… Bu şehirde manzaralı bir kafe bulmak, sadece bir mekân değil, aynı zamanda bir deneyim keşfetmek demektir.

Bu yazıda, İstanbul’un hem gözlere hem ruhlara hitap eden, huzur dolu manzaralı kafelerini sizler için listeledik. Nerede bir kahve molası vermeli, nerede İstanbul’un en güzel karelerini yakalamalı? İşte cevabı!

1- Kitap Kafe

Karaköy’ün kendine has sokaklarında ilerlerken, Karaköy Şehir Hatları  İskelesi’nin üst katına gizlenmiş bu sıcak mekânı bulduğunuzda adeta başka bir dünyaya adım atmış gibi hissediyorsunuz. Kafenin konumu öylesine güzel ki, oturduğunuz her köşeden İstanbul’un başka bir yüzüyle karşılaşıyorsunuz. Bu manzarada nereler yok ki ?

Topkapı Sarayı, Aya İrini, Ayasofya,Sultanahmet Cami, Yeni Cami, Nurosmaniye Cami, Beyazıt Yangın Kulesi, Süleymaniye Cami, Fatih Cami, ve daha niceleri… Yarımada’nın büyüleyici silüeti bizleri büyülerken kafamızı biraz sola çevirdiğimizde ise Anadolu Yakası bizleri karşılıyor. Kız Kulesi, Çamlıca Kulesi, Çamlıca Cami, 15 Temmuz Köprüsü, Haydarpaşa Garı ve hatta Prens Adaları bile bu güzel manzarada gözükmekte.

Kitap Kafe’yi diğerlerinden ayıran en büyük özelliği, manzaranın yanı sıra geniş kitap koleksiyonu. Raflarda dizili romanlar, klasik eserler, gezi kitapları ve İstanbul’a dair yazılmış eserler sizi kucaklıyor. Her masada küçük bir kitaplık var; bu da kahve keyfinize edebi bir dokunuş katıyor. Kahvenizi yudumlarken, favori yazarınızın sayfalarında kaybolmak mümkün.

2- Barnathan Cafe

Barnathan Cafe’nin roof katına çıktığınızda, kendinizi adeta bir açık hava tablosunun içinde buluyorsunuz. Karşınızda Tarihi Yarımada’nın büyüleyici silüeti… Ayasofya’nın zarif kubbeleri, Sultanahmet Camii’nin minareleri ve Topkapı Sarayı’nın tarihi ihtişamı, İstanbul’un binlerce yıllık tarihine tanıklık ediyor.

Manzaranın bir diğer göz alıcı yönü ise Haliç’in masalsı görünümü. Gün batımında, güneş ışıkları Haliç’in sularına vurduğunda altın bir parıltıya dönüşür. Bu eşsiz an, fotoğraf severler ve romantik bir atmosfer arayanlar için unutulmaz bir deneyim sunar.

Barnathan Cafe’nin çatısından yalnızca Avrupa yakasının değil, Anadolu yakasının da güzelliklerini görebilirsiniz. Kadıköy ve Üsküdar’ın zarif yapıları, boğazdan geçen gemilerle birlikte adeta İstanbul’un iki yakasını selamlar. Bu manzara, şehrin kültürel ve coğrafi çeşitliliğini bir araya getirir.

Gece olduğunda ise bambaşka bir tablo sizi karşılar. Galata Kulesi’nin ışıkları, Haliç Köprüsü’nün renkli görüntüsü ve İstanbul’un geceye karışan ışıltısı, şehri adeta bir yıldız gibi parlatır. Kahvenizi yudumlarken bu büyülü atmosferin keyfini çıkarmak paha biçilemez.

Eğer Galata’da unutulmaz bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Barnathan Cafe’nin çatısına çıkmayı ihmal etmeyin. İstanbul’u böylesine etkileyici bir açıdan izlemek, şehre dair bakış açınızı tamamen değiştirebilir.