İstanbul’un büyüleyici tarihinin simgelerinden biri olan Kamondo Merdivenleri, şehrin hem romantik hem de fonksiyonel mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Bankalar Caddesi’nde, SALT Galata’nın tam karşısında yükselen bu merdivenler, hem tasarımı hem de taşıdığı anlamla İstanbul’un en nadide köşelerinden biridir.

19.yüzyılın sonunda, dönemin ünlü banker ailesi Kamondo’ların lideri Abraham Salomon Kamondo tarafından inşa ettirilen bu merdivenler, yalnızca bir geçiş yolu değil, aynı zamanda bir sevgi göstergesiydi. Kamondo, Avusturya Lisesi’nde okuyan torunlarının okuldan eve daha rahat dönebilmeleri için bu merdivenleri yaptırmıştı. Merdivenlerin zikzak şeklindeki tasarımı, torunlarına duyduğu sevgi ve şefkatin bir yansıması olarak şekillenmişti. Bu eşsiz form, düşme tehlikesine karşı güvenli bir geçiş sağlarken, bir dedenin torunlarına olan sevgisini yüzyıllar boyunca anlatacak bir yapı haline geldi. İşte bu yüzden merdivenler, sadece işlevselliğiyle değil, arkasındaki duygusal hikayeyle de 'Aşıklar Merdiveni' olarak anılır oldu.

Kamondo Ailesi, İstanbul'un modernleşme sürecine önemli katkılar sağlayan bir ailedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde bankacılık ve modern finansal yapının temellerini atan aile, aynı zamanda eğitim ve şehirleşme projelerinde de öncü rol üstlenmiştir. Abraham Salomon Kamondo, bu projeleriyle yalnızca ticari başarı elde etmemiş, aynı zamanda İstanbul’un kültürel ve mimari dokusuna derin izler bırakmıştır.

Mimarının kim olduğu bilinmeyen Merdivenlerin eklektik Art Nouveau tarzındaki mimarisi, bir yandan Batı’nın modern estetik anlayışını yansıtırken, diğer yandan İstanbul’un mistik ruhuyla bütünleşir. 

Kamondo Merdivenleri, Abraham Salomon Kamondo’nun torunlarına olan büyük sevgisinin somut bir ifadesi olarak, hala ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Her basamağı, geçmişe duyulan özlemi ve geleceğe uzanan sevgi dolu bir yolculuğu simgeliyor; İstanbul’un kalbinde zamansız bir aşk hikayesini yaşatıyor.